Ankara’da 15 Ağustos 2022’de şiddetli fırtına ve sağanak nedeniyle inşaattaki perde kalıpların devrilmesi sonucu 2 stajyerin öldüğü 1’inin ise yaralandığı olaya ilişkin 4 sanık hakkında dava açıldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, 15 Ağustos 2022’de Yenimahalle ilçesi Hipodrom Caddesi’nde bulunan inşaatta saat 16.15 sıralarında çıkan rüzgar nedeniyle zemine sabitlenmemiş olan perde kalıpların devrilmesi sonucu stajyerler Taha Öztürk’ün olay yerinde Emre Çetin’in ise tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybettiği, Emre Çetin’in ise olaydan yaralı olarak kurtulduğu hatırlatıldı.
İddianamede, firmanın proje müdürü Sinan Kar, taşeron firmanın işveren vekili İnan Yücel ile aynı firmada ustabaşı olarak çalışan Bayram Yücel’in birinci derece, inşaat mühendisi Alpcan Ergüven’in ikinci derece, iş güvenliği uzmanı Emrah Akyol’un ise üçüncü derece kusurlu oldukları belirtildi.
İddianamede, Ankara Valiliğinin resmi internet sitesinde olay günü sağanak yağış beklendiği yağış anında kuvvetli rüzgar ve hortum gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerektiğine dair bildiri yayınlandığı bilgisine de yer verildi.
“Olayın olduğu yer, ‘kırmızı alarm’ yani tehlikeli alan olarak geçmektedir”
İddianamede ifadesine yer verilen sanık Yücel, taşeron firmanın işveren vekili olduğunu, şantiyedeki görevinin teknik konular olduğunu, betonun altında kalanların kendi sorumluluk ve gözetiminde olmadığını savundu.
Sanık Kar da inşaat mühendisi ve ilgili projenin müdürü olduğunu belirterek, “Olay günü ofisteydim. Ani şekilde gelişen rüzgar sonrası inşaatta kalıbın devrildiği bilgisini almamız üzerine olay yerine gitmeye çalıştık. Ancak rüzgar fazla olduğu için gecikmeli çıkabildik. Üzerimize düşen yasal sorumlukları yerine getirdik. Ayrıca olayın meydana geldiği yer taşeron firmanın sorumluluk sahasıdır.” diye konuştu.
Sanık Ergüven de inşaat alanında taşeron firmanın yaptığı işleri denetlediğini, olay esnasında taşeron firmanın şantiye şefi ve sahibiyle kolon imalatına baktıklarını anlattı.
Ergüven, olay anına ilişkin şunları kaydetti:
“Saat 16.00 sıralarında ani bir rüzgar çıktı. Yanımdaki arkadaşlar üzerimize bir şey düşmesin diye beni kenara çektiler. Yaklaşık 1-2 dakika sonra bağırma sesleri duydum. Sesin olduğu yere gittiğimizde kalıbın düştüğünü gördüm. Kalıp ağır olduğu için kaldıramadık. Daha sonra vinç yardımıyla kaldırdığımızda, 3 kişinin kalıbın altında kaldığını gördük.
Perde kalıpların temizliği yapıldıktan ve içlerine beton döküldükten sonra bulundukları yere sabitlenir. Mağdurların üzerlerine devrilen kalıbın henüz temizliği yapılmadığı için sabitlenememişti. Bu sabitlemeyi yapma görevi taşeron firmaya aittir. Olayın olduğu yer, kırmızı alarm yani tehlikeli alan olarak geçmektedir. Stajyer Emre Çetin bana mesaj atarak ‘Gelebilir miyiz?’ diye sordu. Ben de ‘Gelin’ dedim. Sonra 3 stajyer olay yerine geldi. Ege ve Taha’yı ilk kez orada gördüm.”
Sanık Akyol’da iş güvenliği uzmanı olduğunu, olayın olduğu gün ölen ve yaralanan stajyerlere 1 saat oryantasyon iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili eğitimleri kendisinin verdiğini anlattı.
Olayda sorumluluğunun olmadığını savunan Akyol, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini bildirdi.
15 yıla kadar hapis talep edildi
İddianamede, Akyol tarafından stajyerlere olayın yaşandığı gün bir saatlik iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili eğitim verildiği ancak bunun yeterli olmadığı belirtildi.
Olaydan önce Ankara Valiliği tarafından şiddetli yağış ve rüzgar uyarısı yapıldığı buna rağmen stajlarının ilk gününde tehlikeli alanda başlarında sorumlu olmadan bulunmamaları gereken Öztürk, Kıratlı ve Çetin’in sanık Ergüven’in izni dahilinde olayın meydana geldiği kata çıktıkları ifade edildi.
Olay günü Çetin’in şantiyede inşaat mühendisi olarak görev yapan sanık Ergüven’e “Gelebilir miyiz?” şeklinde mesaj gönderdiği, sanık Ergüven’in “Gelin” diye cevap verdiği bunun üzerine stajyerlerin olayın yaşandığı firmanın çalışma sahası olan ve tehlikeli alan anlamına gelen “kırmızı alan” katına çıktıları ancak sanıkların bu alanda gerekli önlemleri almadığı vurgulandı.
İddianamede sanıklar hakkında, Öztürk ve Çetin’in ölümüne, Kıratlı’nın ise yaralanmasına neden olmak suretiyle, “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi.