Gümüşhane’deki hemen her evde imece usulüyle un, tuz ve su kullanılarak yapılan coğrafi işaretli Gümüşhane Sironu, genç girişimci Ali Doğan tarafından ihraç edilmeye başlandı.
Asırlardır Gümüşhane ve civarındaki kentlerde “Siron” ve “Ziron” adıyla bilinen ve geçtiğimiz yıllarda tescillenerek coğrafi işaret alan Gümüşhane Sironu şehrin ihraç ürünlerinden birisi haline geldi.
Pişirilmiş yufkanın sıcakken katlanıp kesilmesi ve ardından fırınlanmasıyla kurutulduktan sonra tepsiye dizilip üzerine yoğurt veya sıcak su ile ıslatılarak tereyağlı sosuyla servis edilen Gümüşhane Sironu, çok kısa sürede hazırlanması ve hafif olması nedeniyle vatandaşların sıklıkla tükettiği bir yiyecek olarak biliniyor.
Covid-19 salgını öncesinde ilk ihracatını yapan fakat yasaklar nedeniyle bir süre buna ara veren Ali Doğan, yasakların kalkmasının ardından girişimlerini sürdürerek Hollanda’ya 150 koli siron, erişte, köy eriştesi ve yaprak mantı ihracatını gerçekleştirdi.
“DÜNYAYA AÇILMANIN VAKTİ GELMİŞTİR”
Firma olarak evlerde yapılan bir ürünü endüstriyel olarak 2012 yılında başlayıp bugüne gelmenin ve ihracat yapmanın gururunu ve mutluluğunu yaşadıklarını kaydeden Doğan, “İlk başladığımız zaman her evde imece usulüyle yapılan Siron coğrafi işaret belgesiyle iç piyasaya açıldıktan sonra şimdi dünyaya açılma vakti gelmişti. İki yıl önce ilk Hollanda ihracatımızı yaptığımız zaman numune ürün göndermiştik bir palet. Bugün geldiğimiz noktada 150 koliye yakın ürün gönderiyoruz Hollanda’ya. Oradan Avrupa’ya açılmak hedefimiz. Ayrıca Kanada’ya da ilk siparişimizi aldık. İlk önce Avrupa diyoruz, sonra Kanada diyoruz. Dünyaya açılmanın vakti gelmiştir” dedi.
Türkiye’nin şu andaki ekonomik dar boğazdan çıkmasının en büyük kurtarıcısının üretim ve ihracat olduğunu kaydeden Doğan, “Karınca misali belki yangını söndüremeyiz ama safımız belli, su taşımasını biliyoruz. Hollanda’ya on palete yakın Siron, erişte, köy eriştesi, yaprak mantı olarak dört çeşit ürün gönderiyoruz. Burada genellikle marketlere gidiyor ve Hollanda, Almanya, Avrupa’ya e-ticaret yapıyorlar. Biz de ilk markamız Gümüş Doğan firması olarak ilk ihracatı başlatmıştık. Şimdi “Sironcu Baba” markamızla Avrupa’ya artık ürün satmanın vakti gelmişti. Bunu başardığımız için çok mutluyuz” diye konuştu.
“COVİD-19 SALGINI NEDENİYLE İHRACATA ARA VERMİŞTİK”
Covid-19 salgını döneminde Avrupa’ya bir palet gönderdiklerini ve hemen akabinde 10 palet daha istendiğini fakat unlu muamelelerin ihracatının yasaklanması sonucu bu süreci beklemeye aldıklarını hatırlatan Doğan, “Bugün ihracat unlu mamullerde kalktığı için ihracatımızı gerçekleştirmiş bulunmaktayız. Şu anda gönderdiğim ürünler 1 ton 200 kilogram. Hedefim tırbazı, konteyner bazı ve gemi bazlı ihracat yapmak” ifadelerini kullandı.
“HASRET KALINAN YÖRESEL ÜRÜNLERİ AVRUPA’YA AÇMAKTI AMACIMIZ”
Siron’un coğrafi işaretli bir ürün olmasına karşında Türkiye genelinde isimleri değişik olan çok yaygın ve yöresel bir ürün olduğunu ifade eden Doğan, “Avrupa’daki Türkler buraya geldiği zaman koli koli alıp götürmek talebinde bulunuyordular. Bu sayede de bize Avrupa’ya açılmanın bir fırsatı doğdu. Biz de bunu değerlendirmek için ürünlerin tanıtımında fuarlara giderek, ürünleri tanıtarak hasret kalınan yöresel ürünleri Avrupa’ya açmaktı amacımız ve bunu başardık” dedi.
Gümüşhane’de devletin üreticilere destek vererek cari açığın kapanmasına destek olması gerektiğini vurgulayan Doğan, maden şehri olan Gümüşhane’de bir gün bitecek olan madenlerin yanında pestil, köme, siron gibi üretimlerle şehrin ihracatının artırılabileceğini sözlerine ekledi.
Kısa süre içerisinde glutensiz karabuğday unundan tarhana yaparak Türkiye’de bunu yapan 3 firma arasına gireceklerini aktaran Doğan, üretim başladıktan sonra bu ürünü tamamen ihracat odaklı çalışacaklarını ve bununla ilgili tüm arge çalışmalarını bitirdiklerini söyledi.